Herkese merhabalar…

İstanbul Teknik Üniversitesi ile devam ettiğimiz Gökova’ nın dört büyük jeojik deprem fay çalışmalarının diğer bölgeleri hakkında bilgi paylaşacağım., Bilindiği üzere Bodrum limanından kalktıktan sonra rotamızı Karaada’ya çevirip depremin merkez üssüne yakın bir noktaya çalışmaya gitmiştik. Karaada ölçümlerimiz’den sonra, Guletin kaptanı ile de konuştuktan sonra zamandan kazanmak adına rotamızı Datça ya doğru çevirdik.

Sabaha karşı saat 4 sularında kaptan motorlara hız vererek, rotamızı Datça’ya cevirip hafif rüzgâr ve kanala yakın bölgede rüzgârın yükselmesi ile yelken basıp hızlıca kanal suyundan sıyrılıp istikametimizi Datça kıyılarına yönlendirdik. Günün ağarması ile de Datça ya yaklaşmıştık. Yaklaşık Karaadadan 3 – 4 saat süren bir seyirdi. İstikametimiz Ilıca kıyısı olmakla beraber güvenli bir koya geçip guletimiz kıçtankara yaptık. Daha sonra bütün ekip güzel bir kahvaltı ardından çalışmalarımıza başladık. Sabah saatleri, havanın sakin ve denizin palpa olması işimize gelmekteydi. Öğlen vaktine doğru havanın değişmesi ve rüzgârlar bulunduğumuz ve çalışma yaptığımız yere göre de işimizi daha zor hale sokabiliyordu. Suda en az üç, dört saat kalıyorduk. Bazı noktalarda ölçüm alma şeklimizi dalganın durumuna göre değiştirmek zorunda kalabiliyorduk.

Muhteşem Ulu Çınar guletinde öğlen yemeğimizi yedikten sonra akşam saatlerine kadar ölçümlerimizi yapıyorduk. Bulunduğumuz koylar uzun ve hemen hemen her kayanın ” C” çentik olanlarına bakmamız gerekiyordu ve hepsinin ölçümlerini yaptık ve dokümante ettik.

Sualtında cok ilginc engebeli arazilerin olması zaman zaman çalışmayı da zorlaştırdı.

Datça gerek sualtı gerekse su üstü jeolojik yapısıyla keşiflere açık bir yer. Alan çok geniş olduğu için daha evvel planlanmış olan kesin C çentiklerin olduğu noktalara gittik. Yolumuz uzundu ve Knidosa kadar inmemiz ve tekrar Bodrum limanına başladığımız noktaya geri dönmemiz gerekiyordu.

Çalışmalar sırasında, hoşuma gitmeyen, maalesef insanların ulaşabildikleri yerlerin bazı bölgelerinde çöplerin atılmış olduğunu gördük. Bu cennet yerlere gidip mangal yapıp, piknik yapıp çöplerini orada bırakıp kirletmek ne acı bir durum.

LÜTFEN ELİMİZDEKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKALIM. Farkında olmadığımız güzelliklere sahibiz. İnsanın giremediği ulaşımı olmayan bölgeler korunmuş. Bu durum bütün keşif ve çalışmalar zamanında en dikkatimi çeken gözlemlediğim unsurlardan biriydi. Maalesef bu atıkların bir kısmını da deniz dibinde görmek beni en rahatsız eden durumlardan biriydi.

Bunu her daim tekrarlamaya devam edeceğim, doğanın bize ihtiyacı yok bizim ona ihtiyacımız var. Bir şeyi yok eder ve kirletirken bir düşünün neye tahribat verdiğinizi ve sonucunda da nelerin bizleri beklediğini. Sizler bencilseniz, bari çocuklarınızı düşünün.

Bir sonraki yazıma kadar hoşkalın.

Peter Salvatore

Web: www.psalvatore.com

İnstagram: Peter_salvatore

Facebook: Peter Salvatore

Youtube: My Underwater World

Youtube 4K: Benim Sualtı Dünyam

Ana Menu Datça Projesi