Ülkemiz Suları

Ülkemiz Suları Son Nefesinde

Herkese Merhabalar...

Bugün, yaşadığımız bu güzel coğrafyanın, üç tarafı denizlerle çevrili olmasına karşın, bir o kadar vurdumduymaz, bir o kadar balığa, deniz canlılarına nasıl uzak bir toplum olduğumuzu anlatmaya çalışacağım.

Bundan 50-60 yıl evvel Marmara Denizinde orkinosların, kılıçların, köpek balıklarının, ıstakozların ve daha nice kabuklu yada başka türlerin cirit attığı bir denizken ne olduda hayalet bir deniz haline dönüşü verdi, bahsettiğim yıllar 1000 sene önceki yıllar değil. Denizde büyümüş, denizci bir ailenin cocuğu olarak beni çok yaralayan,üzen bir durum bu. Denizlerimizin ne kadar önemli olduğunu ve yaşadığımız coğrafyadada ne kadar şanslı olduğumuzun farkına varmış değiliz. Aslında bunun sebebi denizci bir toplum olmamamızdan kaynaklanıyor. Denizlerede göstermiş olduğumuz ehemmiyet bu denli zayıf olmakta. Oysa ki, günden güne ölen, oksijen değeri azalan bir Marmara, kuzeyde Karadenizi görmekteyiz. Karadenizin durumu dahada vahim olmakla beraber 200 m altında canlı potansiyeli yok denecek kadar az bir denizden söz ediyoruz. Oysaki bu iki denizin balıklarının tadını diğer Ege yada Akdenizle kıyaslar isek, birinde gerçek lezzeti diğerinde ise tahta yersiniz. En büyük sebeplerinden biri ise, soğukluk ve sıcakların değişiminde saklıdır.

Peki ne olduda bu ekosistem çökmeye başladı.

Aslında yaptığım bir çok Marmaranın değişik yerlerindeki dalışlarda, Marmaranın halen yaşamaya çalıştığını ve canlılığı yaşatmaya çabaladığını gözlemlemekteyim. Marmarayı birazcık rahat bırakmalıyız ki nefes alabilsin. Bunun olabilmesi için öncelikle ağır ve tabi bu yasakların tatbik edilebilirliği olmalı, yani işin sonu duygusala bağlanmamalı( para para para ) diye düşünüyorum.

Bu işten ekmek kazanan insanlar, bindikleri dalı kesiyorsa, kimse kusurabakmasın, medyanın önüne çıkıp “açız balık” kalmadı demesinler. İyi ya bir trolcünün geceliği 20 bin liradan başlıyor.

İyi para değilmi ?

Bir gecede 20 bin lira, bu belkide en az hasılatlardan biri. O an tatlı gelmekte ya sonrası, sonrasını kim düşünürki. Allah büyük diyoruz değilmi. Ama realitede öyle olmuyor maalesef. Daha geçen gün pazarda tablada elim kadar sarıkanatlar vardı, hani satan ayrı, alan yiyen zaten balıktan anlamıyor ki. Kızarsa zaten balık tavadan yok olup gidecek. Ne tat kalacak ne birşey. Nasıl tüketebilirsinizki o balığı. Anlamak gerçekten zor.

Bu yıl o küçücük gelişmemiş balıkları satarlarken, seneye onlarıda göremiyecekler, göremiyeceğiz. Bir çok insan şunu diyebilir, “aman canım ne olacak ki ben zaten balık yemiyorum olsada olur olmasada olur” . Konu zaten balık yemek yada yememek değil, konu ekosistemin bozulması ve ekosistemin bozulması demek, bizlerinde hızlı bir şekilde yok olması demektir. Bugün İngiliz bilim insanları Antartikada kriller üzerine araştırmalar yapmaktadır.

Kril bir karides cinsidir ve mavi balinalar bunlarla beslenir. İngiliz bilim insanlarina göre yakın gelecekte çıkacak olan kıtlıktan dolayı, insanları krillerle besleyebilirmiyiz, krilleri nasıl çoğaltabiliriz gibi çalışmalar yapmaktalar. Kriller Omega 3 yağı çok fazla olan canlılardır.

Düşünün ordaki zihniyet nasıl coğaltırızı ve kendi yararımıza nasıl döndürürüzü düşünürken, bizler burda Marmarayı beyaz eşya çöplüğüne, bina molozları yerine çevirmiş bulunmaktayız. Günah değilmi, birileri sizin evinize gelse ve salonun ortasına istediğini yapsa hoşunuza gidermi ?

Unuttuğumuz bir şey var, oda bu ekosistemin bize ihtiyacı olmaması, hemen hemen her yazımda yada konuşmamda söylerim, doğa biz yokkende vardı, biz yok olduktan sonrada var olacak, onun bize ihtiyacı yok, tam tersi bizim ona ihtiyacımız var. Orada yaşayan bütün canlılar, denizleri sadece balık olarak düşünmeyin asla, bir mercanın ölümü yok olması, ekosisteme, iklimlere zarar vermektedir. Dönüp dolaşıp zararı bize dokunmaktadır, dokunuyor ve bundan sonra dahada dokunacaktır. Günlük voliler vurarak, hayatta kalamayız, ancak kaldığımızı sanırız. Kendinizi düşünmüyorsanız, evde baktığınız yada bakmaya çalıştığınız çocuklara içi dolu canlı sular bırakmaya çalışın. Bencillik kimseye mahsus bir dürtü değildir, sizde olmayın.

Hepinize sağlıklı, huzurlu bir hafta dilerim.

Yotube kanalıma arzu ederseniz abone olup takip edebilirsiniz. Web sitemende sualtı ile ilgili yazılar bulabilir arzu edersenizde takip edebilrisiniz.Sualtına meraklıysanız kendi You Tube kanalımdada videolara ulaşabilirsiniz.

Doğada ve mavide kalmayı unutmayın.

Instagram: peter_salvatore

Web Site: www.psalvatore.com

Bir sonraki yazıma kadar şimdilik hoşçakalın.

Peter Salvatore.

Sualti Dunyam

2017 © Copyright by Peter Salvatore