Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın 1 Temmuz’da açıkladığı veriler Marmara Denizi’nin durumuna ilişkin ürkütücü tabloyu ortaya koydu. Vakfa göre, ulusal seferberlik şart zira denizler ciddi tehlikelerle karşı karşıya. Bunların başında da küresel ısınma ve kirlilik geliyor. Marmara’daki kirlilik yaşam zincirinde ciddi bir bozulmaya neden oluyor. Bu tehlike sadece denizlerde yaşayan canlılar için değil, bizim içinde çok yakın. Denizin bu derece kötü duruma gelmesindeki en önemli faktör insanoğlu. Marmara artık çöp çeşitliliği açısından en zengin deniz. İçinde buzdolabı bile var.

“DENİZDEKİ OKSİJEN SEVİYESİ DÜŞÜYOR”

Sualtı ve görüntüleme uzmanı Peter Salvatore, Marmara Denizi’nde 60’a yakın tür olduğunu ama bunların günden güne kaybolduğunu söylüyor. Zira denizdeki oksijen seviyesi düşüyor. Sebepleri çok net; insansı atıklar ve iklim değişimi. Salvatore, Marmara denizindeki kirlenmeyi görüntülemek amacıyla dalış yaptı. Ortaya çıkan manzara çarpıcı. Sadece poşetler değil; ayakkabılar, teneke kutular, baretler… Adalar çevresinde yaşamın devam etmeye çalıştığını ifade eden Salvatore, “Sarı mercanlar çoğalmaya çalışıyor ama bazı türler yok olmuş” diyor. İşte Su altı ve görüntüleme uzmanı Peter Salvatore’nin Marmara denizine ilişkin açıklamaları ve çektiği görüntüler;

“PİKNİK SONRASI KİRLİLİK DENİZE KARIŞIYOR”

“ 1950’li yıllara göre inanılmaz bir çöküş var. Bir dönem Marmara; büyük beyaz orkinos, kılıç yeriyken bunlardan eser yok artık. Canlılar göç etti. Sularımızı kirletmememiz gerekiyor. Genelde piknik yapan arkadaşlar ‘kirlenme’ konusunda başı çekiyor. Piknik sonrası her şeyi kumlara bırakıyorlar, rüzgar da denize sürüklüyor.”

“PLASTİK YİYEN BALIK YİYORUZ”

“ Böyle giderse Oksijen tamamen tükenir. Haftada üç gün balık yiyin, sağlıklı deniyor ama denizler kirli olunca aşağıdaki balığın yediği şey plastik oluyor. Plastik yiyen balık yiyorsunuz. Uzun vadede kanser gibi hastalıklara yol açar bu. Gidişat bizim için iyi değil. Atmosferin, suların ısınması, yazın ortasında dolu ve yoğun anlık yağmurlara neden oluyor. Bunları zaman zaman yaşıyoruz. Bugün artık güneyde sıklıkla hortum oluyor. Bunların sebebi suyun ısınması. Marmara’yı bu hale getiren en önemli faktör insanoğlu”

“MARMARA’NIN İÇİNDE BEYAZ EŞYALAR VAR”

“Marmara’da beyaz eşya çok var. Buzdolabı gördüm, o buzdolabı nasıl oraya gelmiş anlamadım. Pet şişelere artık alıştık ama buzdolabı nasıl atıldı çok merak ettim. Araba direksiyonu vardı. Marmara çöp konusunda çok zengin bir deniz. İnanılmaz plastik atık var. Cips paketleri mesela. Onlar alüminyumdur. Çocuklar atıyor, aileleri uyarmıyor. O alüminyum yok olmuyor. Balıklar alüminyumu yiyor biz de onları yiyoruz. Şunu kabul edelim, hiçbir tür kendi kendine yok olmaz.”MERCANLAR ÖLÜNCE; OKSİJEN BİTİYOR, DENİZ SUYU ISINIYOR, HORTUMLAR OLUŞUYOR “Mercanların ölmesi havadaki oksijeni etkiliyor. Onlar ölmesi denizin ısınmasına neden olacak. Besin zinciri bozulacak. Mercandan beslenenlerden canlılar ölecek. Onlardan beslenenler de… Zincir bozulacak. Mercanların ölümü ısıyı arttırdığı için deniz üstünde hortumlara da neden olacak. Oksijenin azalması, suyun ısınması sonucu bu durum dolu yağış, fırtına olarak bize geri dönecek.”

“DOĞANIN BİZE DEĞİL BİZİM ONA İHTİYACIMIZ VAR”

“İnsanlar ilkokul çağındaki çocuklara bunlar ders olarak okutulmalı. Görsel olarak onlara anlatılmalı bu durum; Denizi, doğayı kirletmemek, yeşili yok etmemek. Şehri betona fazla sokmamak gerekiyordu. Kötü bir kentsel yapılanma denizleri kirletiyor. Denizleri dolduruyoruz, dalga kıranlarla denizi sıkıştırıyoruz. Doğa şekillendirmeli, biz değil. Devlet büyükleri denizlere daha fazla önem vermeli. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkenin denizlere bu kadar antipatik kalması mantıklı gelmiyor bana. Devletin buna el atması gerekiyor. Doğanın bize değil bizim doğaya ihtiyacımız var. Ona adapte olabilirsek huzurlu yaşarız”

Ana Menu Haberler