Sakız Adası

Sakız Adası

Eski Yunanca: Hios

Modern Yunanca: Chios

Sakız Adası, Ege denizinin kuzeydoğusunda, Yunanistan'ın Kuzey Ege Periferisinde (περιφέρειες) ve Karaburun Yarımadası'nın karşısında Samos ve Midilli adaları arasında yer almaktadır. Türkiye'nin batı kıyılarına sadece birkaç mil uzağında, Yunanistan’ın beşinci büyük adasıdır. Saruhan Adaları (Doğu Sporatlar) grubuna girmektedir. Bir büyük ada, yakınındaki birkaç küçük ada(Psara, Anti-Psara ve Oinousses), Chios adını taşıyan ilin (Nomos) yanı sıra adanın en büyük yerleşimi ve idari bölgenin merkezi olan şehrin ismidir.

Tarihçi İsidoros’a göre Sakız Adası (Chios/Khios) ismi Fenikeliler’den gelmektedir.

Sakız adasının Yunanistan’da kullanılan adı ise “Chios” dur. Adada çok sayıda sakız ağacı bulunduğu için Suriye dilinde sakız anlamına gelen bu isim verilmiştir. İlk yerleşimcilerin kimler olduğu bilinmemektedir. Sakız Adası, Neolitik ve Tunç Çağı’ndan itibaren pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Adanın baş şehrine Chios denilmektedir. Şehir merkezi olarak Chios antik çağlardan günümüze kadar limanın çevresinde gelişmiştir. Adanın Chios ismi ile ilgili rivayetlerden birine göre de; Chios adını, yine adanın antik çağlardaki Kralı Inopion’un kızı olan “Chiona” dan aldığıdır. Şehir için ayrıca Hora adı da kullanılmaktadır.

Homeros, Heredot ve Thukidides gibi tarihin ünlü isimlerinin eserlerine konu olan Sakız Adası, Yunanlı şair Georgios Drossinis’in dizelerinde yerini bulmuştur. “Chios, harika bir ada! Adını söylerken bile gül suyunu hissediyorum!” (Demek ki o dönemlerde gül de adanın başlıca ürünlerinden biriydi.)

Araştırma bulguları M.Ö. 6000 - 1100 yılları arasında (Neolitik çağlardan beri) Sakız Adası’nda ekonomik ve kültürel yaşamın bulunduğunu ispatlamaktadır.

Antik çağlarda M.Ö. 1000’lerde İonya’nın sakinleri belirli dönemlerde Sakız Adası, Samos Adası ve Küçük Asya kıyılarına yerleşmişlerdir. İyonlar döneminde ada; bölgede önemli bir role sahip olmaya başlamış, büyük bir donanma gücü haline gelerek Yunanistan’ın en önemli ticaret merkezi olmuştur. Sakız Adası M.Ö. 7. ve 4. yüzyıl arasında oldukça gelişmiş ve güçlenmiştir. Ardından Büyük İskender’in işgaliyle Helenistik zamana geçen adada tarih boyunca Antik Yunan, Pers, Roma, Bizans, Ceneviz, Osmanlı ve Yunanistan egemenliği hüküm sürmüştür.

M.Ö. 3. yüzyılda Büyük İskender’in ve varislerinin hâkimiyetiyle Sakız Adası farklı değişimlere uğramıştır. M.Ö. 2. yüzyılda Romalıların hâkimiyetine geçmiş ve Roma kültürüne yakın olması sebebiyle de ayrıcalık kazanmıştır.

Antik bulgular, Bizans Döneminde Sakız Adasının (M.Ö. 4. yy. - 1346) Hıristiyanlığın en eski dönemlerini ispatlaması sebebiyle önemlidir. 9. yüzyıldan itibaren Bizans Devleti adanın stratejik konumu nedeniyle adayı savunmaya başlamış böylece şehrin kalesi ve birçok küçük burç inşa edilmiştir. Adanın kültürel, ekonomik ve dini yaşantısında önemli rol oynayan Nea Moni (Yunanca: Νέα Μονή – Yeni Manastır) 11. yüzyılda kurulmuş olup şimdilerde dünya mirasları arasında yer almaktadır.

Sakız Adası, Ayşin Yetmen yazıları, Sakız adası nerededir, Sakız adasında ne yenir, sakız adasında tatik yapmak

1346 – 1566 yılları arasında Cenovalılar tarafından işgal edilen Sakız Adası, güçlü ve varlıklı aileler sayesinde gelişmiş ve o dönemde damla sakızı ticaretini elinde tutan tekelci denizcilik şirketi Maona kurulmuştur. Cenovalılar Maona şirketi sayesinde adayı yönetmişler ve Osmanlı Devleti’ne vergi vermek, gerektiği zaman onlara yardımda bulunmak koşuluyla 200 yıldan fazla bir süre bağımsızlıklarını muhafaza edebilmişlerdir. Kambos köyündeki Cenovalı zenginlerin yazlık konakları, ortaçağ izlerini taşıyan köyler ve adanın merkezinde bulunan güzel mimari örnekler hep bu döneme aittir.

Sakız Adası Malazgirt zaferinden sonra, Ege sahillerine gelen Selçuklu Beylerinin akınlarına maruz kalmıştır. Ada, bir süre İzmir hâkimi Çaka Bey tarafından 1089 yılında ele geçirilmiş ise de bu durum uzun süre devam etmemiş ve Osmanlı hâkimiyetine girene kadar Cenevizli Giustiniani ailesinin elinde kalmıştır.

Sakız Adası 1566 - 1912 yıllarında tamamen Osmanlıların egemenliği altında görülmektedir. Sakız Adası’nın fethi Kanuni Sultan Süleyman’ın uzun saltanat döneminin sonuna denk gelmektedir. Sakız Adası 17 Nisan 1566, salı günü yani 26 Ramazan 973 tarihinde ve Hıristiyanların Paskalya Yortusunda, Osmanlılar tarafından ele geçirilmiştir.

Adanın fetheden Kaptan-ı Derya Piyale Paşa’dır. Osmanlı hâkimiyetindeki süre içinde meydana gelen en önemli olaylar şunlardır;

• 21 Eylül 1694 tarihinde adanın Venediklilerce işgali

• 22 Şubat 1695 tarihinde Anadolu Beylerbeyi Mısrizade İbrahim Paşa tarafından adanın tekrar Osmanlı’ya geçmesi

• Sakız Adası’ndaki yerli halkın 1821-1822 ve 1826-1828 yılları ayaklanmaları

Yine konumunun verdiği avantaj sebebiyle, Osmanlı döneminde ticari faaliyetlerle önemli bir kalkınma yaşamıştır. Ancak, damla sakızının ticari itibarı nedeniyle yönetiminde büyük imtiyazlar da verilmiştir. Bu dönemde ipek ve pamuk ticareti de oldukça gelişmiş ve 1822 yılında adada ayaklanma çıkmış ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

3 Nisan 1881 tarihinde Sakız Adası büyük bir depremle sarsılmış 5000 kişi hayatını kaybederken 30000 civarında insan da evsiz kalmıştır. Meydana gelen depremler adanın yıkıcı darbe almasıyla birlikte yerel halkın çoğunun başka ülkelerde yaşamına devam etmek üzere adadan ayrılmalarıyla sonuçlanmıştır. Sakızlılar ticaret, denizcilik ve diasporayla (Diaspora: doğduğu ya da kuvvetli aile bağlarının bulunduğu ülkenin dışında yaşayan, ancak geldikleri ülke ile maddi ve manevi bağlarını devam ettiren göçmen nüfus) memleketlerinin sanat ve edebiyat alanlarında gelişmesi için yardımcı olmuşlardır.

Balkan Savaşının patlak vermesi ile Yunanistan donanması, 24 Kasım 1912’de Sakız Adası’nı işgale başlamış ve 3 Ocak 1913’de adayı ele geçirmiştir. Adada 346 yıl devam eden Türk hâkimiyeti böylece son bulmuştur. Sakız Adalı Türklerin çoğu 1912-1914 yılları arasında kendi imkânları ile Anadolu’ya göç etmiş, Adanın kaderi de her ikisinin de göçlerle sonuçlandığı (1914-1922) iki dünya savaşı ile büyük ölçüde değişmiştir.

Adada kalan veya Anadolu’nun işgali sonucu adaya geri dönen bir kısım Sakız Adalı Türk, 1923 yılında Lozan Antlaşması uyarınca adadan ayrılmışlardır. Adadan 1923’de ayrılanlar mübadil kapsamına alınmışlardır. Ada halkının büyük bölümü İzmir ve çevresinde iskân etmiştir.

• Yüz ölçümü 904 km2

• Nüfus: 56.340 (2018)

• Bugün adanın merkezinde yaklaşık 24.000, köylerde 32.000 kişi yaşamaktadır.

Günümüzde Adada Sakızlı Türk yaşamamaktadır. Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve nüfus kaydında doğum yeri Sakız olarak görülen kişiler 2127’dir. Bu rakam kabaca adadan göç edenlerin sayısı hakkında fikir vermektedir. Mübadeleye tabii tutulan hane sayısı ise 322’dir. Sakız adasında her dönemden kalma eserler günümüze kadar gelmiştir. Özgün mimari karakterlere sahip birbirinden güzel irili ufaklı 66 köyü bulunan ada bu kültür çeşitliliğiyle ziyaretçileri oldukça memnun etmektedir.

Sakız adasında konaklamak, sakız adasındaki oteller, Ayşin Yetmen, Peter Salvatore, Sakız adasında ne yenir, sakız adasında tatil yapmak, sakız adası chios Sakız Adası'nın kuzeyinde, zirvesi Profiti İlia(1.297 metre) olarak adlandırılan Pelinnaio Sıra Dağları yer almaktadır.

Adanın güneyinde yer alan Ortaçağ köyleri, Mastihahoria yani Sakız köyleri olarak da bilinmekte olup, damla sakızı üretimi konusunda dünyada oldukça ünlüdürler. Bu köyler korsanlardan korunmak için kale şeklinde inşa edilmiştir. Ziyaretçilerin gezebileceği, farklı farklı özellikte, kuzeyde ve güneyde birçok köy olması, Bizans Dönemine ait kiliseler ve manastırlar, şehir merkezinde bulunan Osmanlı eserleri, Kale ve Kampos bölgesinde yer alan Cenevizlilerin mimari tarzını gösteren taş konaklar, adayı her gidişte keşfedilmeye değer bir yer haline getirmektedir.

Sakız Adası’nda Osmanlı döneminde inşa edilen ve günümüzde Bizans Eserleri Müzesi olarak kullanılan Mecidiye Camii’nde yenileme çalışmaları devam etmektedir. Osmanlı döneminden ayakta kalan Hamidiye (Bayraklı) Camii ile Osmaniye Camii ise restore edilmeyi beklemektedir.

Pek çok armatörün doğum yeri olarak bilinen bu adada yerel halk geçimini denizcilikten, balıkçılıktan, tarımdan, turunçgiller, damla sakızı ve turizmden sağlamaktadır.

• Adada Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir.

Masmavi denizi, iklimi, temiz havası ile turistleri oldukça cezbeden Sakız Adası, her yıl artan bir sayıyla turistlerini ağırlamaya devam etmektedir. Sanırım 6-7 yaşlarındaydım, Sakız Adasından evimize misafir olarak gelenlere söylediğim cümleyi şimdi bile hatırlarım. “Ne güzel her yerde sakız vardır orada” demiştim. Çok gülmüşlerdi…

Dr. Ayşin Nalân YETMEN

Lojistik ve Ulaştırma Bilim Uzmanı

Abonelik Formu

* gerekli yerler

Sualtı Dünyam

2017 © Copyright by Peter Salvatore